3 Ağustos 2009 Pazartesi

Kupa Almak Güzel Şey


4. yılı oldu Süper Kupa'nın.
Düzenlenmeye başladıktan sonra büyük bir boşluğu doldurduğu kadar, tam da tatmin etmeyen havası ile az çok bir gündem oluşturuyor 1-2 günlük.
Bu sene İstanbul'da oynanması tabi ki ayrı bir hava kattı şehre, İstanbul hissetti heyecanı etrafta gezen sarı-lacivert/siyah-beyaz formalı dillerindeki bestelerle tribünü sokaklara taşıyan taraftarlarla.
Haliyle basın ve medya da Türkiye'nin merkezindeki bu heyecanı aynı paralelde taşıdı sütunlara/programlara.

Maç Olimpiyat Stadı'nda. Bir futbol maçının Olimpiyat Stadı'nda oynanmasını anlamadığım gibi ne tarz bir beyne sahip insanların bu stadı böyle bir yere yaptığını yargıladım gün boyu yine. Tabi öncesinde otobüs çilesi. Metrobüsle Yeni Bosna'ya gittikten sonra stada ulaşımı kolaylaştırmak için İETT tarafından kaldırılan otobüs kuyruğuna girdik. Binerken 3 kişinin parası 4,5 TL'yi hazırladım ama fırsatçı İETT'miz meğer bir kişiden 6 TL istiyormuş zaten; elimdeki 3 kişilik para kendi ulaşım ücretimi bile karşılamaz hale geldi düşünün. Neyse dedik, küfrümüzü ettik; yola çıktık. Bir bayırın önünde durduğumuzda stada geldiğimiz söylendi; biz de dağları, taşları aşıp belki de yılanlar tarafından sokulmadığımız için kendimizi şanslı hissedip girdik turnikesinde büyük bir kalabalığı aşmamız gereken ülkemizin yüzlerce milyon dolarlık stadına.

Stat, Olimpiyat Stadı olunca daha önce gittiğimizde hissettiğimiz o sahadan kopukluk, tribünde onbinlerce kişi de olsak o yalnızlık duygusu, o heyecansızlık can sıktı tabi. Bir ton görsel şov hazırlanmış ama nafile; tribüne tesiri olmuyor o heyecanın, şov için can atan insanlar bile ''Yihuuu'' diye bağırmıyor. Tribünden de çok şey beklememek lazım tabi ki ama özetlersek; ilk yarı Fenerbahçe tribünü daha üstünde ikinci yarının ilk 20 dakikası meşhur tribün grubu Çarşı 9484739 kez üstüste üçlü girerek takıldılar, ardından da dale yaptılar bir tur, golden sonra da Fenerbahçe tribünü girdi devreye, bitirdi maçı öyle. Maç sonu eve dönmek tabi ki ayrı bir işkence olsa da, sağımızdan solumuzdan geçen Boca'nın ağzına kadar dolu otobüslerinden farksız içi Fenerbahçeli dolu İETT otobüsleri yüzümüzü güldürüyordu.

Kupa almak güzel şey, hele de bir taraftar için türlü çilerlerle dolu en zorlu deplasmandan sonra...

Hiç yorum yok: