22 Aralık 2009 Salı

09/10 Sezon Araları

Yeni sezon başlangıçlarını vermiştik, sezon aralarını da verelim de tam olsun..


Psych - 16 Ekim'de ara verdiği 4. sezonuna 27 Ocak'ta devam edecek.

White Collar - 4 Aralık'ta ara vereceği ilk sezonuna 19 Ocak'ta devam edecek.

Burn Notice - 6 Ağustos'ta ara verdiği 3. sezonuna 28 Ocak'ta devam edecek.

Glee - 9 Aralık'ta ara vereceği ilk sezonuna 13 Nisan'da dönecek.

Vampire Diaries - 19 Kasım'da ara verdiği ilk sezonuna 14 Ocak'ta devam edecek.

Supernatural - 19 Kasım'da ara verdiği 5. sezonuna 21 Ocak'ta devam edecek.

Gossip Girl - 7 Aralık'ta ara vereceği 3. sezonuna 11 Ocak'ta devam edecek.

One Tree Hill - 7 Aralık'ta ara vereceği 7. sezonuna 18 Ocak'ta devam edecek.

Fringe - 10 Aralıkta'ta ara vereceği 2. sezonuna 14 Ocak'da devam edecek.

leverage - 9 Eylül'de ara verdiği 2. sezonuna 13 ocak'ta devam edecek.

Bones - 10 Aralık'ta ara vereceği 5. sezonuna 14 Ocak'ta devam edecek.

Heroes - 30 Kasım'da ara verecek 4. sezonuna 4 Ocak'ta devam edecek.

Castle - 7 Aralık'ta ara vereceği 2. sezonuna 4 Ocak'ta devam edecek.

CSi Miami - 14 Aralık'ta ara vereceği 8. sezonuna 11 Ocak'ta devam edecek.

Accidentally on Purpose - 14 Aralık'ta ara vereceği ilk sezonuna 11 Ocak'ta devam edecek.

Criminal Minds - 16 Aralık'ta ara vereceği 5. sezonuna 13 Ocak'ta devam edecek.

Modern Family - 9 Aralık'ta ara vereceği ilk sezonuna 6 Ocak'ta devam edecek.

Cougar Town - 9 Aralık'ta ara vereceği ilk sezonuna 6 Ocak'ta devam edecek.

CSi NY - 16 Aralık'ta ara vereceği 6. sezonuna 13 Ocak'ta devam edecek.

Law & Order - 4 Aralık'ta ara vereceği 20. sezonuna 8 Ocak'ta devam edecek.

Grey's Anatomy - 19 Kasım'da ara verdiği 6. sezonuna 14 Ocak'ta devam edecek.

The Mentalist - 17 Aralık'ta ara vereceği 2. sezonuna 21 Ocak'ta devam edecek.

Dollhouse - 18 Aralık'ta ara vereceği ikinci ve son sezonuna 8 Ocak'ta devam edecek.

Smallville - 20 Kasım'da ara vereceği 9. sezonuna 22 Ocak'ta devam edecek.

Ghost Whisperer - 4 Aralık'ta ara vereceği 5. sezonuna 8 Ocak'ta devam edecek.

Numb3rs - 4 Aralık'ta ara vereceği 6. sezonuna 8 Ocak'ta devam edecek.

Medium - 4 Aralık'ta ara vereceği 6. sezonuna 8 Ocak'ta devam edecek.

Desperate Housewives - 6 Aralık'ta ara vereceği 6. sezonuna 3 Ocak'ta devam edecek.

The Simpsons - 13 Aralık'ta ara vereceği 20. sezonuna 10 Ocak'ta yayınlanacak özel 450. bölümü ile devam edecek.

Cold Case - 13 Aralık'ta ara vereceği 7. sezonuna 3 Ocak'ta devam edecek.

Brothers and Sisters - 6 Aralık'ta ara vereceği 4. sezonuna 3 Ocak'ta devam edecek.

The Middle - 9 Aralık'ta ara vereceği ilk sezonuna 6 Ocak'ta devam edecek.

Private Practice - 3 Aralık'ta ara vereceği 3. sezonuna 14 Ocak'ta devam edecek.

Three Rivers - 13 Aralık'ta ara vereceği ilk sezonuna 3 Ocak'ta devam edecek.

Ugly Betty - 11 Aralık'ta ara vereceği 4. sezonuna 15 Ocak'ta devam edecek.

V - 24 Kasım'da ara verdiği ilk sezonuna 30 Mart 2010'da devam edecek. Mart 2010'da devam edecek.

Nip Tuck - 16 Aralık'ta ara verdiği 6. ve son sezonuna 6 Ocak'ta devam edecek.

Melrose Place - 8 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 12 Ocak'ta devam edecek.

Flashforward - 3 Aralık'ta ara verdiği ik sezonuna 4 Mart'ta devam edecek.

The Forgotten - 8 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 5 Ocak'ta devam edecek.

Sanctuary - 8 Aralık'ta ara verdiği ikinci sezonuna 8 Ocak'ta devam edecek.

Star Wars - The Clone Wars - 4 Aralık'ta ara verdiği ikinci sezonuna 1 Ocak'ta devam edecek.

The Cleveland Show - 13 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 3 Ocak'ta devam edecek.

Family Guy - 13 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 3 Ocak'ta devam edecek.

The Office - 10 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 21 Ocak'ta devam edecek.

30 Rock - 10 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 14 Ocak'ta devam edecek.

Stargate Universe - 4 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 2 Nisan'da devam edecek.

Legend of the Seeker - 12 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 9 Ocak'ta devam edecek.

How I Met Your Mother - 14 Aralık'ta ara verdiği bu sezonuna 11 Ocak'ta devam edecek.

House M.D. - 30 Kasım'da ara verdiği ilk sezonuna 25 Ocak'ta devam edecek.

The Big Bang Theory - 14 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 11 Ocak'ta devam edecek.

Mercy - 9 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 6 Ocak'ta devam edecek.

The New Adventures of Old Christine - 16 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 13 Ocak'ta devam edecek.

90210 - 8 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 9 Mart'ta devam edecek.

Two and A Half Men - 14 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 11 Ocak'ta devam edecek.

Community - 10 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 14 Ocak'ta devam edecek.

Parks and Recreation - 10 Aralık'ta ara verdiği ilk sezonuna 14 Ocak'ta devam edecek.

20 Ekim 2009 Salı

CL 3/1


Bu akşam inanılmaz maçlar oldu. E grubunda Benitez son dakikada boyun eğdi. F grubunda Inter ve Barça puan kayıpları yaptı. Özellikle Nou Camp'taki mağlubiyet beklenmiyordu. G sıkıcı bir grup naparlarsa yapsınlar. H grubunu son dakika golleri belirledi. Zico, sonradan oyuna aldığı Stoltidis ile güldü son saniyede. Mali krizle birlikte sıkıntılı günler yaşayan AZ'de son dakikada attığı beraberilik golüyle Arsenal karşısında moral buldu. Birbirinden enteresan maçlar oldu ancak biz hiçbirini canlı seyredemedik tabi. 00.20'yi bekleyeceğiz özetler için..

16 Ekim 2009 Cuma

Şifa

6 Ekim 2009 Salı

Delü


Benim hemşeri yine coşmuş.. Fenerbahçe'den iyiyiz demiş.. Carlos geldiğinde ona da vardı iki çift lafı, ne beklersin.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Margarethe Kozuch

CL 2/1


*Fiorentina ilk yarıda kesmiş cezayı. Benitez'in evlatları vasat bir görüntüde İtalya'da. Lyon rahat geçmiş Debrecen'i. 3 duran topla rahatlamışlar zaten.

*Barça bildiğimiz telden, Kiev fark yemediyse kalecisine dua etsin. Rubin Kazan biraz tecrübeli olsa Inter'i dağıtırmış. Mourinho ne demiştir maçtan sonra merak ediyorum. Eto'o da fazla durmaz Milano'da.

*Stuttgart, Romanya takımı Urcizeni'yi deplasmanda yenememiş. Bu gruptan da çıkamazlarsa zaten yapacak bir şey yok onlar için. Sevilla rahat geçmiş Rangers'ı. İskoç ile Alman didinir ikincilik aşkına.

*AZ - Liege maçı beklendiği gibi berabere bitmiş. Zor almış puanı Liege ama haketmemiş değil. Zico'lu Olympiacos'da iyi direnmiş Londra'da. Nikopolidis hayatının maçını oynamıştır heralde ama yetmemiş.

Başladılar

İzlediğim fazla dizi yok.. Yabancı rotasyonuna PB ile başladım. HIMYM, Grey's Anathomy, Gossip Girl ile devam etti bu seri. Prison Break'i seyrederken rotasyon içine Lost'u da dahil etmek istemiştim ama olmadı. Öyle muhteşem bir sezonda, Lost yanına bile yaklaşamadı. PB'nin birinci sezonunun heyecanıyla yalan oldu Lost ve tamamen attım hayatımdan. Aralarda Heroes, BB Theory, Friends vs gibi birçok diziye de heves ettim ama hem zaman yokluğundan hem de ilk bölümlerinin cezbetmemesi nedeniyle sürerlilik sağlayamadım, Scolfield'ın yüzünden. Bitti de zaten. HIMYM efsane bir giriş yaptı sezona, ilk 2 bölüm harikaydı. Gossip de ilk bölümde biraz S.O.S verse de geçen hafta toparladı biraz, üçü izlemedim henüz. Grey's de epeyce söylentiyle beraber iyi bir giriş yaptı. Yazın Battlestar Galactica'ya başlayarak bitirdim. Güzel dizi tabi, güncel konuları güzel ele aldılar ve her şeyden önemlisi tadında bıraktılar. Böyle diziler görünce insan kendi ülkesini beğenmiyor tabi. Komedi değilse bunaltıyor adamı. Vadi'yi izlerken Polat'ın 50 küsür katlık inşaatın tepesine çıkarkenki asansör maceralarını, her katın ayrı ayrı İstanbul görünümünü izlemek koyuyor adama. Yeni bir sahne mi izlediğini yoksa yeni bir şarkının klibine mi tanık olduğunu düşünmek de koyuyor adama. Hemen hemen bütün diziler bu şekilde.Tabi, 100 dakikalık bölümü dolduracak şeyler arıyordur senaristler de. Bu aralar Es-Es var ön planda. Şuana kadar hatasız devam ediyor, inşallah bozmaz ve her hafta merakla beklediğim dizi olmayı korur. CL özetleri başladı...

29 Eylül 2009 Salı

Nerde bu CL ?

Doğan Grubu futbol düşmanı bir yönetime sahip galiba. Yılların geleneğinin de içine ettiler. Ben kendimi bildim bileli CL Maçlarını Star TV'den takip ettim. Uzan Grubu karıştı, devlet el koydu, öyleydi böyleydi ama yinede canlı maçlarımızı izledik. Avrupa Ligi'ni aldıktan sonra takımımızın maçlarını işkence şeklinde izleyeceğimizin farkındaydık zaten. Devler Ligi'nden ne istediniz. Bütün maçları koymuşlar D-Smart'ın bilmemkaçıncı kanalına. O kadar maç arasında Fiorentina - Liverpool yok. Bu zaten başlı başına bir hata. Herkes dua etmeye başlasın, Ocak'ta Süper Lig'in yayın hakkını almasınlar.

Edit: Prison Break ve ardından CL özetleri biraz yumuşattı ortamı.

Gat

Kerem Gönlüm'de doping çıkmasıyla birlikte Cathine maddesine olan ilgimiz arttı tabi. Catha edulis olarak bilimsel havayla tanınan bu bitki, hoş bir şekilde Khat olarak tanımlanıyor. Bizse Gat diyoruz. Yemen'de yetiştirilip, kahve niyetine kullanılıyor. Öğlenleri çiğneyip akşam eve güzel gidiyorlar. Kafaları her daim iyi yani. Batının Mutlu Arabistan demesi de buradan geliyor. ABD'de aklına girebileceği birini bulamadığı için işgal edemedi bunca zaman. Özel Gat odaları, mesai araları seanslar, neler neler. İnsanlar Gat çiğnemeye akşam misafirliğe gidiyor, yanakları uyuşmaktan bu hali almadan rahat edemiyorlar..

24 Eylül 2009 Perşembe

Kaçırmayın !

Özenle seçilmiş, tek tek ayıklanmış bu güzide yorumcuların bir arada bulunduğu; mutlaka izlenmesi gereken bir spor programı! Her pazar CINE5 'te.. Aman kaçırmayın..

23 Eylül 2009 Çarşamba

Herkes bizden..

Spor dallarının en üst seviyesi hep Fenerbahçe'nin elindedir.. Federasyonlar, hakem komiteleri, medya.. Yanlış karar ile hakemler senelerdir Fenerbahçe'yi şampiyon yaparlar. Kazandığımız bütün derbiler, rakip takıma çıkan kırmızı kartlar, attığımız ofsayttan goller, neler neler.. İşin garibi Fenerbahçe'ye bu kadar yardım yataklık yapan adamları medya hiç ama hiç eleştirmez. Gıkları çıkmaz! Hıncal Uluç'tan Rıdvan Dilmen'e herkes Galatasaray ve Beşiktaş'ın lehine yapılan hataları gündeme getirir. Bütün spor programlarında Fenerbahçe'nin pozisyonları es geçilir, diğer rakip takımların hatalı kazançları yüzlerine vurulur. Aziz Yıldırım'ı bunlar da tatmin etmeyecek ki sürekli yabancı hakemlerin ülkemize gelmesi gerektiğini savunur.
Önceki hafta Galatasaray - Beşiktaş maçında yaşanan el pozisyonundan sonra çalınmayan düdük ve gelmesi gereken kırmızı kart es geçilirken pek fazla gündeme gelmemişti. Bu hafta aynı olayın ters versiyonu yaşandı. Bu kez Galatasaray'ın alehineydi pozisyon. Beşiktaş maçındaki pozisyon çok daha netti. Eğer iki pozisyon da izlenirse hangisinin hakemler tarafından çok daha açık gözükebileceği ortaya çıkacaktır. Leo Franco'nun pozisyonunu yardımcı hakemin görmeme gibi bir olasılığı yok. Ancak, Ali Güneş el ile o kadar güzel vuruyor ki, kafası hakemlerin eli görmesini engelleyebilir. Yardımcı hakem ters tarafta olsaydı bu görüş çürütülebilirdi ancak az çok futbol oynamış adam anlayacaktır izleyince. Bir de başka açıdan bakalım. Türkiye'de ortada tartışmalı bir pozisyon varsa - Leo Franco - tahmin edilen takımların lehine karar verilir. Ancak, bu pozisyonların o takımların lehine kararı için bırakın yüzde yüz garantiyi, yüzde 50 olasılık bile yeterlidir.

Hangi pozisyonun ne kadar tartışıldığı, ne kadar gündemde kaldığı ise ortada..

18 Eylül 2009 Cuma

Aziz Yıldırım ve Kara Delikleri

Alıntı yapmayı sevmem ama Alper Öcal güzel yazmış. Buyrun.

17 Eylül 2009 Perşembe

Peh !

Sabri Sarıoğlu'nun Fenerbahçe versiyonu.. Bir insan Sabri bile iyidir diyebiliyorsa, Uğur için yapacak pek bir şey yoktur. O insan da benim. Rest çekmiş, kimsin birader sen. Ben nasıl oynamam kaprisini yapabilecek gücü nerden buluyor? Fenerbahçe'yi masonlar yönetiyor da bu adam o grubun üyesi mi? Daniel Alves'ten hızlı olmanın kredisi kaç sezondur? Aziz Yıldırım'ın üvey evladı mı? Bu soruları çokça arttırabilirim... Amatör kulüpte oynasa, maç çıkışı ağzını burnunu kırarlar bu adamın. Sevmiyorum lan seni.

Bu nasıl düşürme ?

Ankaraspor düştü, düşürüldü.. Asıl kahramanlar resimde tabii ki.. Ucu dokunmaz onlara! Neyse ayrıntıları fazla bilmediğim için konuşmayacağım. Anlamadığım neden 1. Lig'e düşürüldü? Sokarsın yerin dibine, başlasın en alttan. Çok da önemli bir kulüp değil hatta Hacettepe, İBB, Kasımpaşa alsın götürsün yanında hepsini. İlerde başbakan olursam Kocaeli'yi CL'ye yollayacağım; cumhurbaşkanı olursam da 70 bin kişilik stad sözüm olsun. Neyse, Ankaragücü istiyordu Ankaraspor'daki adamları, birleşiriz koklaşırız diye. Acaba Ankaraspor futbolcularına tanınacak 15 günlük transfer süresinde kaçı Ankaragücü'ne geçecek? Merak ediyorum..

Uzaklarda arama çünkü içimdesin...


Milli katil yakalandı.. Falanlar filanlar derken pek yakın çıktı, sıkı aramışlar.

Her haltın içinde olup da bir yararını göremediğimiz Vali Güler, yayında ve yapımda geçen herkese teşekkürler diler.

CL #1

Beşiktaş 5. viteste, Mancester United rolantide götürdü maçı. Sonuç; yaşlı adam koydu kafayı. Mustafa Denizli'nin seçimleri pek mantıklı değildi. Bobo'yu kadroya almamak baştan kokutmuştu zaten. Sıkıyosa götürme Rusya'ya Denizli, çekersin bir 0 daha.. Deli İbrahim ilk yarı Valencia ile iyi boğuştu(boğuşmaya çalıştı) ama ikinci yarı hali kalmamış olsa gerek ki yerden yere vurdu kendini.. Yusuf bile kurtaramadı Beşiktaşı! Dünya'nın en büyük 'Çarşı'sı nı da gördük bu maçta.. Ferguson beğenmiş; Türkiye'ye gelip de aferim seyirci demeyen bir teknik adam görmedim. Geçelim diğer maça; Almanya'nın bu seneki hayal kırıklığı bu aralar karışık olan CSKA'yı hattrick ile madara etti. Beşiktaş'ın fikstür olabileceklerin en kötüsüydü. CSKA deplasmanında 1 puan için dua etmeye başlasınlar şimdiden. Ayrıca bir sözüm de Star TV'ye; ben bildim bileli M.UTD'dir, M.UN görmedim hiç. BES yazsaydınız o zaman... Neyse, Emre Tilev'e sevgiler.

Bizim Sevilla'ya gösterdiğimiz muameleyi İsviçreliler de yapmış. Reklamsız attı Real 5 golü. Liverpool Münih'in rekora yaklaştı, 21 maçtır rakip filelerde top. Hikaye Milan yendi deplasmanda Marsilya'yı.. Bahisde yatan çok olmuştur. Arsenal de büyük takım olarak kazandı. Liege 2-0 öne geçince acaba dedik. 45 de yenilen gol hemen hemen sinyali çaktı ama iyi direndiler. 78'de elle gelen gol ve ardından tam bir Türk golü yediler. Şu maçta Liege yerine Türk takımı olsa aynı şeyler yaşanırdı muhtemelen. Şöyle bir bakınca, Çeyrek Finale kadar boş maç çok olacak..

7 Eylül 2009 Pazartesi

Kerlon

Topu kafada sektirerek ilerleyen videolarıyla Fenerbahçe'ye transfer edilmişti medyamız tarafından. Önceki FM'nin de en parlak gençlerindendi. O zamanlar Cruzeiro'daydı tabi. 2005 yılında başlamıştı profesyonel futbola. 3 yıl forma giydi burada. 42 maçta 9 gol attı ki forvet için başarısız bir sonuç. Sakatlıktan paçayı kurtaramaması neden olarak gösterilebilir tabi. Moratti'nin oğlunun menajerlik oyunlarındaki yıldızları babasına önererek transferlerin gerçekleştiği efsanesi gündemdeydi bir ara. Inter'e transferi de bu bakış açısıyla düşünülebilir. İtalya'daki non-EU kuralından dolayı oynaması imkansızdı ve Chievo'ya kiralandı. Geçen sene de diz sakatlıklarıyla uğraştı ve sadece 4 maça çıkabildi. Bu sene için de portakalların efsane takımı Ajax'a kiralandı, satın alma opsiyonu da var. Potansiyeli olan bir forvet için gidilebilecek en mükemmel lige gitti Kerlon.

Hepimiz Saylonuz !

1 Eylül 2009 Salı

Més Que Un Club


31 Ağustos 2009 Pazartesi

Yazık..

Axel Witsel FM'de de iyi bir adam.. Ama olmadı bu. İzlemek isteyen için linki burada.

30 Ağustos 2009 Pazar

Pardon !

CNN açıklamasında teknik bir hata olduğunu belirtmiş. Nasıl bir teknik hatadır merak ediyorum? Turkey yerine Ottoman Empire yazsan, hadi biraz daha uçalım IRAQ yerine USA yazsan anlarım bir nebze.. Paintte sıkıntı oluşmuş heralde, kırmızıya basmışlar yanlışlıkla. Yazı da şansa.. Olmayan şeyin hatası nasıl olur birader, biz de açılmalarla uğraşalım. Açan açmış..

Giuseppe Meazza

İtalya'nın efsanevi futbolcularından. Milano doğumlu, AC Milan hayranı. Ancak 13 yaşında çok sıska olduğu için kulüp oyuncuyu reddediyor ve bavul toplamadan Inter'e gidiyor. Burada da efsaneleşiyor zaten, Milan sevgisi de kalmamıştır. Tam 13 sene oynuyor lacivert siyahlılarda. 3 senelik Milan ve 2 senelik Juventus maceraları var ardından. Kabrio, şampanya ve hatun delisi. Maçtan önceki geceyi genelevde geçirip, maça da 5 dakika önce gelme lüksüne sahip. Sadece kulüpte değil milli takımda da torpilli; sigara serbest. 34 ve 38 olmak üzere 2 Dünya Kupası kaldırdı ülkesiyle. Ayrıca kişisel sponsoru olan da ilk futbolcu. Inter formasıyla 365 maçta 249 gol kaydetti. Milli takımda ise 53'de 33 gibi temiz bir istatistik. Bu 33 gol hala onu en çok gol atanlarda 2. sırada tutuyor. Yurttışında teknik direktörlük yapan ilk İtalyan. 48-49 Sezonunda Beşiktaş'ı çalıştırdı. 69 yaşına 2 gün kala vefat etti. Milanlılar San Siro dese de Inter için mabedin adı Giuseppe Meazza.

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Mário Jardel

Jardel, Gremio'nun altyapısında yetişip 92 yılında şuan eski günlerini arayan Vasco De Gama ile profesyonel futbola adım attı. 4 yıl burada oynayıp yetiştiği kulübe geri dönmüştü Süper Mario. Ardından parladı Porto'da. 2000 yılında Galatasaray'a yaklaşık 25 trilyona transfer oldu. O zaman için çok daha büyük para tabi. 58 gol ile bu resmi de çektirdi üstelik. 35 yaşında şuan. Eski günlerinden epeyce uzak. 14. takımı Ferroviário'dan, bir başka Brezilya takımı America-CE' ye transfer oldu.

28 Ağustos 2009 Cuma

Marion Cotillard & Sezin Akbaşoğulları



Biri Marion Cotillard, Diğeri Beyaz Gelincik'in Ceren'i olduktan sonra her hangi bir dizinin her hangi bir karakteri olamayan Sezin Akbaşoğulları.
Benzemiyorlar mı?

Neşeli Günler


Şener Şen'in herkes için özel bir yeri vardır.
Adam her filminde, her rolde yepyeni bire karakter çıkarır ve o karakter hayatımızdan asla çıkmaz, her yerde görürürüz o karakterleri...

Bu karakaterlerden biri de Neşeli Günler filmindeki jilet satıcısı.
Bir kahveye girer, "Dünyanın bütün meşhurları bununla tıraş oluyor. İngiltere krali, Rahmetli başkan Keneddy, Taçsız Kral Pele, Bakkenbauer, Kaleci Mayer, Nadya Komanaçi, Bricit Bardo, Fenerbahceli Cemil. hepsi şöhretlerini bu bıçağa borçludurlar." der.

Ama hani ''demek'' farklı ''demek'' farklı; öyle bir tarzda, ses tonunda, garip vurgularla söyler ki, çıkmaz hiçbirimizin kulaklarından o ses, aklımızda sonsuza dek yer eder.
Bazen de bir Türk sineması kanalında, facebook'ta, youtube'ta karşımıza çıkar, tazeler kendini o sahne.
Ya da bir statta, haklı bir tepki pankartı olarak çıkar, daha doğrusu çıkarmış dünkü gibi.

''-Nadya Komanaçi, Taçsız Kral Pele, Fenerbahçeli Cemil'le gittik maça.
-Atma Ziya, biletler 55 lira!''

Düşünenlerin, hazırlayanların ellerine sağlık...
Endüstriyelleşmenin gölgesinde neşeli bir gün yaşattıkları için.

26 Ağustos 2009 Çarşamba

West Ham 3-1 Millwall

I'm forever blowing bubbles
Pretty bubbles in the air
They fly so high, nearly reach the sky
Then like my dreams, they fade and die
Fortune's always hiding
I've looked everywhere
I'm forever blowing bubbles
Pretty bubbles in the air
united, united, united..

Dinleyebilirsiniz.

by kbr

25 Ağustos 2009 Salı

Lord Of City

Manchester City, bu sezon aldığı futbolcular ile kadrosunu epeyce genişletti.. Tam 32 futbolcu bulunuyor..

Kaleci : Shay Given, Joe hart, Stuart Taylor
Defans : Tal Ben-Haim, Wayne Bridge, Richard Dunne, Javier Garrido, Shaleum Logan, Nedum Onuoha, Micah Richards, Kolo Toure, Pablo Zabalete, Joleon Lescott, Sylvinho
Orta Saha : Gareth Barry, Nigel de Jong, Kelvin Etuhu, Stephen Ireland, Michael Johnson, Vincent Kompany, Martin Petrov, Vlademir Weiss, Shaun Wright-Phillips
Forvet : Emmanuel Adebayor, Craig Bellamy, Valeri Bojinov, Felipe Caicedo, Jo, Benjani, Robinho, Santa Cruz, Carlos Tevez

Hughes'ın işi zor, hangi birini mutlu edeceksin..

Given-Bridge-Lescott-Toure-Richards-Barry-Jong-Robinho-Tevez-WP-Adebayor..

19 Ağustos 2009 Çarşamba

Bubble Tanks

İnternet aleminde oynadığım en zevkli oyun.. Çeşitli seçeneklerle maximum gelebileceğiniz boyutlardan biri bu.. Aynı sitede birçok zevkli oyun da mevcut.. Bubble Tanks'ı mutlaka oynayın.

Livorno Geliyor


Adana Demirspor yönetimi bir süredir gündemde olan sezon açılış maçı için İtalya'nın Livorno takımını Adana'ya getiriyor. Maç büyük ihtimalle 4 Eylül Cuma günü oynanacak. Uzun süredir Demirsporlu taraftarlar açılış maçı için Livorno'yu istiyorlardı ve sonunda istediklerini elde ettiler. Taraftarların isteklerini kırmayan yönetime de alkışlar gelsin o zaman.
Demirspor Türkiye'de, Livorno da İtalya'da sosyalist düşüncenin futbol tribünlerindeki rengi durumundalar. Belki bulunduğu lig ve Dünya'daki repütasyonu sebebiyle Livorno abi konumunda olabilir. Yaptıkları koreografiler, pankartlar ve atkılarla taraftarının takımın kendisinden önde olduğu kulüplerden biri Livorno. Demirspor da aynı kategori de sayılabilir rahatlıkla tabi.
Şimdiden TRT ve NTV maçı yayınlamak için girişimlerine başlamışlar. Demirspor'un bu maçtan iyi bir gelir etmesi yüksek bir ihtimal olacak gibi. Livorno taraftarı gelir mi gelmez mi henüz belli değil ama eğer gelirlerse müthiş bir atkı takası olacağı kesin. Merakla bekliyoruz artık, 4 Eylül'deki tribünleri.

Uçtu Uçtu Enes Uçtu

Bir spor medyası, spor kulübü ya da taraftar topluluğu düşünelim ki bağıra bağıra dünyanın en önemli yıldızlarından olabilecek kapasitede bir sporcu yetişirken, performans gösterirken ismini bile bilmiyorlardı bu çocuğun. Altyapılarda bu denli dominant benim bildiğim diğer oyuncu Ricky Rubio vardı. Kendisi de zaten bu sene 5. sıradan seçildi draftlerde.

Son bir haftadır gündemde genç Enes Kanter'in Fenerbahçe'den ayrılarak; dil öğrenip, NCAA'ye hazırlık yapmak amacıyla Amerika'ya gitme kararı var. Bu kararın arkasından da oldukça farklı iddialar yapıldı. Kulüp, menajerlerin oyununa getirildiğini savundu Enes'in ve hülle yoluyla Avrupa'da oynatılmak istendiğini açıkladı. Basında bir iki spor yazarı Enes'in Fenerbahçe Koleji Müdürü tarafından 3 arkadaşıyla birlikte okuldan kovulduğunu, Enes ve arkadaşlarının da gittiği okulu dünya şamipyonu yaptığını yazdı ve bu kovulmanın Enes'in takımdan gitmesinin bir sebebi olduğunu belirtti. Enes ise verdiği ropörtajda geleceği için böyle bir karar aldığını savundu ve kulübün bahsettiği menajeri tanımadığını üstüne üstlük bir menajeri de olmadığını belirtti. Ayrıca Olimpiakos'un kendisine 2 yıl için 4 milyon euro teklif ettiğini söyledi. Yine basında çıkan haberlere göre de Fenerbahçe Enes'e aylık 70 bin TL önerdi ama buna rağmen Enes gitmeyi tercih etti.


Böyle iddialar ve açıklamalarla geçti geçen hafta. Son olarak 3. olduğumuz Avrupa Gençler Şampiyonasında inanılmaz ribaund istatistiği ve skorer oyunuyla En Değerli Oyuncu ödülünü alan Enes'i kaptırmış olduk sonuçta.Yukarıda da geçen seneki yıldızlar finalinde Efes'e karşı olan istatistiği mevcut (46 sayı 26 ribaund). Kendisi gelişimini lineer olarak sürdürebilirse Avrupa basketbolunun en önemli yıldızı olabilecek konumda bir oyuncu. Fenerbahçe'de 9 profesyonel karşılaşmaya çıkıp, NCAA'de 9 maç ceza alacak olmasına karşın, o yolunu çizdi. Üstelik bu kararı alırken de çok iyi bir Fenerbahçeli olduğunu belirtmesine rağmen. Bundan sonrası için ona şans dilemek ve desteklemek de bize düşen görev olacak artık.

Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom!

Vakıfbank Güneş Sigorta, Türk Telekom ile birleşti ve adı da Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom oldu. Bir müessese kulübünün isminde 3 farklı müessesenin olmasını ilk defa gördüm ben de bu sayede. Zamanında Vakıfbank'la Güneş Sigorta birleşmişti, şimdi de Türk Telekom geldi. İsmi nasıl okunacak, kısaltması nasıl yazılacak spikerlerin ve televizyoncuların derdi olsun o da artık.

Ankaragücüme Gidiyor Böyle Yaşamak


Ankaragücü ile Ankaraspor uzun süredir gündemde olan, sezon öncesi rafa kaldırıldı sanılan, birleşme projelerini hayata geçirmek üzere mutabakat sağlamışlar sonunda. Yazılıp, çizilenlere göre ilk etapta Ankaraspor'un iyi oyuncuları Ankaragücü'ne transfer edilecek. 100. yılını kutlayan Ankaragücü de iddialı bir takım haline getirilecek.


Vassell transferiyle sezon öncesi dikkatleri üstüne çekmişti Ankaragücü. Aynı zamanda Maniche ismi de çok sık telaffuz ediliyordu bir aralar. Anlaşılan mevcut yönetim maddi olarak hedefleri karşılayamayacak durumda. İ. Melih Gökçek de yıllardır saklamadığı futbol üstündeki hırsını artık taraftarı olan, desteklenen bir takımla sürdürmek için istediği fırsatı bulmuş durumda. Söylenenlere göre, İ. Melih Gökçek'in oğlu Ahmet Gökçek Ankaragücü'nün yeni başkanı olacak.


Birleşme olayı iyi güzel, belli açılardan mantıklı da olabilir kimilerine göre, ancak bu mevzunun ligin 2 haftası oynandıktan sonra gerçekleşecek olması federasyon tarafından nasıl karşılanır bilinmez. Benim aklıma ilk gelen, geçen sene play-offl'arda elenen Karşıyaka'ya yazık olması. Keşke Ankaraspor'un yerinde onlar olsaydı bu ligde. Ayrıca Rizespor da sene başında Ankaraspor'un haklarını almak istemiş ama mevzuata takılmış, iyi de olmuş. Haketmeden Süper Lig'de oynamak çok doğru bir iş olmasa gerek.


Bütün bu gelişmeler olurken de en çok şaşırdığım, üzüldüğüm nokta Ankaragücü taraftarlarının bu birleşmeye olumlu bakmaları. Şampiyonluğa oynamak, başarı elde etmek en önemli öncelikleri şu sıralar. Buna da saygı duyulur fakat Gecekondu ile bütünleşen bir takımın taraftarlarının bundan önce savundukları endüstriyel futbol direnişi, Anadolu ittifakı, şerefli mağlubiyetlere avunmak gibi konular bir anda başarı uğruna satışa çıkarılmış oldu.


Bu birleşmeden sonra ortaya çıkan en ironik sonuç da Başkent'in Belediye Başkanı'nın şoför koltuğuna geçtiği takımın lider taraftar grubu Gecekondu grubu. Melih Bey ya da oğlu bu grubun adını değiştirmeye de kasar mı acaba. Bir öneri: TOKİ olabilir yeni grup ismi!

18 Ağustos 2009 Salı

Lakaplar

EPL' den başlayalım serüvenimize.. En iyi bildiğimiz Red Devils. Kulüp bu ismi kendi seçti, zaten logodan da çıkarılabilir. Charlton, Everton ve Stoke City'nin lakapları yöresel endüstrilerden geliyor. Hull City, Liverpool, Mancester City, Birmingham ve Burnley takımlarınınki çok klasik. Kulüp renklerinin çağrışımlarından yola çıkmışlar..

Arsenal - Gunners, Gooners
Aston Villa - Villains
Birmingham City - Blues
Blackburn Rovers - Rovers, The Riversiders
Bolton Wanderers - Trotters
Burnley - Clarets
Chelsea - Blues, Pensioners
Everton - Toffees, The Toffeemen, Blues
Fulham - Cottagers
Hull City - Tigers
Liverpool - Reds
Mancester City - Citizens, City, Sky Blues
Mancester United - Red Devils
Portsmouth - Pompey
Stoke City - Potters
Sunderland - Black Cats, The Lads, The Mackems
Tottenham Hotspur - Spurs, Cockerels and Lilywhites
West Ham United - Baggies
Wigan Athletic - Hammers, The Irons
Wolverhampton Wanderers - Wolves

Yeni Sezon

Ülkemizdeki diziler yüzde 60'ı boş sahnelerden oluşan ortalama 130 dakikalık bölümler yerine, dolu dolu 42'şer dakikalık bölümler çekmeye başladıklarında yeni bir çağa girmiş olacağız. Yabancı dizilerin yeni sezon tarihlerine göre en büyük hayal kırıklığı Chuck'ın Mart'ı bulacak olması.. Kronolojik sıraya göre bakalım.

Melrose Place
- 8 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
90210 - 8 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (2. sezon)
The Vampire Diaries - 10 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Supernatural - 10 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (5. sezon)
Gossip Girl - 14 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (3. sezon)
One Tree Hill - 14 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (7. sezon)
The Beautiful Life - 16 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Glee - 16 Eylül 2009 tarihinde başlayacak, pilot bölümü 19 Mayıs 2009 tarihinde yayınlanmış olan, bir yeni dizi. (1. sezon)
Parks and Recreation - 17 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (2. sezon)
The Office - 17 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (6. sezon)
Community - 17 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Fringe - 17 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (2. sezon)
Bones - 17 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (5. sezon)
Brothers - 18 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Heroes - 21 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (4. sezon)
House M.D. - 21 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (6. sezon)
The Big Bang Theory - 21 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (3. sezon)
Castle - 21 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (2. sezon)
How I Met Your Mother - 21 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (5. sezon)
CSI: Miami - 21 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (8. sezon)
Accidentally on Purpose -21 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
The Forgotten - 22 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
NCIS - 22 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (7. sezon)
NCIS Los Angeles - 22 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
The Good Wife - 22 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
The New Adventures of Old Christine - 23 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (5. sezon)
Criminal Minds - 23 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (5. sezon)
Parenthood - Başrol oyuncusunun hastalığı nedeniyle sezon ortasına kaydırıldı. Büyük ihtimalle 2010 başlarında yayınlanacak.
Modern Family - 23 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Cougar Town - 23 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
CSI: New York - 23 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (6. sezon)
Law&Order SVU - 23 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (11. sezon)
CSI - 24 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (10. sezon)
Grey's Anatomy - 24 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (6. sezon)
Flash Forward - 24 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
The Mentalist - 24 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (2. sezon)
Dollhouse - 25 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (2. sezon)
Smallville - 25 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (9. sezon)
Ghost Whispreer - 25 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (5. sezon)
Numb3rs - 25 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (6. sezon)
Medium - 25 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (6. sezon)
Law&Order - 25 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (20. sezon)
Southland - 25 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (2. sezon)
Desperate Housewives - 27 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (6. sezon)
Dexter - 27 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (4. sezon)
The Simpsons - 27 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (21. sezon)
Cold Case - 27 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (7. sezon)
Family Guy - 27 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (8. sezon)
The Cleveland Show - 27 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Lie To Me - 27 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (2. sezon)
Brothers and Sisters - 27 Eylül 2009 tarihinde başlayacak. (4. sezon)
Trauma - 28 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Hank - 30 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
The Middle - 30 Eylül 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Three Rivers - 4 Ekim 2009 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
South Park - 7 Ekim 2009 tarihinde, 13. sezona 8. bölümüyle devam edecek. (7. bölüm 22 Nisan'da yayınlanıp, ara vermişti.) (13. sezon)
Sanctuary - 9 Ekim 2009 tarihinde başlayacak. (2. sezon)
30 Rock - 15 Ekim 2009 tarihinde başlayacak. (4. sezon)
Nip Tuck - Ekim 2009'da başlayacak. (6. sezon)
Stargate Universe - Ekim 2009'da başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Legend of The Seeker - Yayın tarihi henüz açıklanmamış ama Sonbaharda bizimleymiş. (2. sezon)
Scrubs - Henüz açıklanmamış olan yayın tarihi 2009 sonlarını bulacak. (9. sezon)
Damages - Henüz açıklanmamış olan yayın tarihi yıl sonunu bulacak. (3. sezon)
24 - 17 Ocak 2010 tarihinde başlayacak. (8. sezon)
Human Target - 17 Ocak 2010 tarihinde başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Caprica - Ocak 2010'da başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Mercy - Henüz açıklanmamış olan yayın tarihi Ocak 2010'u bulacak bir yeni dizi. (1. sezon)
United States of Tara - Henüz açıklanmamış olan yayın tarihi Ocak 2010'u bulacak. (2. sezon)
Lost - Şubat 2010'da başlayacak. (6. sezon)
Chuck - Henüz açıklanmamış olan yayın tarihi Mart 2010'u bulacak. (3. sezon)
100 Questions - Henüz açıklanmamış olan yayın tarihi Mart 2010'u bulacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Day One - Henüz açıklanmamış olan yayın tarihi Mart 2010'u bulacak bir yeni dizi. (1. sezon) Flashpoint - Henüz açıklanmamış olan yayın tarihi 2010 başlarını bulacak. (3. sezon)
The Tudors - 4. sezonun son sezon olacağı ve 2010 baharında yayınlanacağı duyurulmuştu. (4. sezon)
Miami Trauma - Yayın tarihi henüz belli olmayan, sezon ortasında başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
The Bridge - Yayın tarihi henüz belli olmayan, sezon ortasında başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
V
- Yayın tarihi henüz belli olmayan, Şubat 2010'da başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
The Deep End - Yayın tarihi henüz belli olmayan, sezon ortasında başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Happy Town - Yayın tarihi henüz belli olmayan, sezon ortasındabaşlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Eastwick - Yayın tarihi henüz belli olmayan bir yeni dizi. (1. sezon)
Past Life - Yayın tarihi henüz belli olmayan, sezon ortasında başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Sons of Tucson - Yayın tarihi henüz belli olmayan, sezon ortasında başlayacak bir yeni dizi. (1. sezon)
Life UneXpected - Yayın tarihi henüz belli olmayan bir yeni dizi. (1. sezon)
The Listener - Kanada yapımı dizinin durumu henüz belirsiz. (2. sezon)
Breaking Bad - Yayın tarihi henüz belli değil ama 2010'un ilk yarısında başlar. (3. sezon)

17 Ağustos 2009 Pazartesi

17 Ağustos

16 Ağustos 2009 Pazar

TOTA

Lugano'nun takımda kalacağı uzun süredir konuşuluyordu. Tek sıkıntının ise Lazio'nun istemesi ve Uruguaylı'nın da İtalya'dan yana olmasıydı. Çizme, Lugano'nun konuşulduğu kadar büyük bir tutkusu olsaydı, ne ücret olursa olsun giyerdi. Bunun örneklerini geçmiş senelerde yaşadık. Burada Aurelio'nun duruşu Lugano'dan daha naif. Figer'in işidir muhtemelen. Sonuç olarak Lugano tilki konumuna düştü. Bu anlaşmadan sonra Bilica transferi de gereksiz oldu, ancak o zaman için düşünülecek başka alternatif yoktu belki de. 2 yabancının yedekte oturacağını düşünürsek Deivid'in yanında Cristian mı Bilica mı olacak göreceğiz. Bilica çok daha ağır basıyor tabi ki. Tek kesin sonuç Edu yolcudur. Yukarıdaki fotoğrafı da çektirmez bir daha bu üçlü..

Siteden yapılan açıklama da enteresan. Resmi yayın organı olarak sanki haber ajansı edasıyla cümleler kurulmasını pek anlamadım.

Edit: Bilica 2-3 maç Alex'e duacı olur.

15 Ağustos 2009 Cumartesi

Kıyas

İngiltere ve Türkiye arasında bir kıyas yapalım.. Pound ile Türk Lirası'nın değerini bir kenara bırakalım, sadece birim fiyat üzerinden ve fiyatları da yaklaşık olarak düşünelim.

Asgari Ücret
İngiltere : 890
Türkiye : 690

Mc Donald's da Big Mac Menü
İngiltere : 7
Türkiye : 10

Chicken&Chips
İngiltere : 4
Türkiye : 5

Maç Keyfi
Man Utd : 27
Fenerbahçe : 55

Oranlamayı da size bırakalım.. Bu mantık bazılarınıza da saçma gelebilir, yapacak bir şey yok.

14 Ağustos 2009 Cuma

Alexa

Galatasaray, resmi sitesinden Alexa sırasını açıklamış. Bunu üstün başarı olarak görecekler ki Galatasaray.org'u sıralamalarda üstlere taşıyan ve kendi rekorlarını da egale etmesini sağlayan tüm taraftar ve ziyaretçilerimize teşekkür ederiz. notunu düşmüşler yazının sonunda.


Alexa nedir? İnternetin reyting sistemi diyebiliriz kısaca. Bir başka değişle internetin AGB'si. Sitene kaç kişi girmiş, kaç kişi çıkmış öğrenip kendi kendine heyecanlanabileceğin bir sistem. Galatasaray da aynısını yaşamış; Baros'u aldık şu kadar kişi girdi, Elano'yu aldık 100 bin kişi daha fazla girdi, seneye 700 bin kişinin siteye girebileceği bir transfer yapalım! Politika bu yönde mi acaba? Ntvmsnbc, mynet, milliyet misin, reklam kaygın mı var da Alexa çok önemli senin için.. Sponsor ve kendi reklamların dışında yer alan bir şey yok sitende. Acaba Adnan Polat arayıp da Aziz Bey Alexa'da geçirdik, sıra Kadıköy'de demiş midir?

Alexa rakamları, sadece bilgisayarında 'Alexa toolbar' a sahip internet kullanıcılarının tercihlerinden oluştuğundan, kesin bir veri olarak algılanmamalıdır. Ancak, en gelişmiş ve genele hitap eden bir sistem olduğu için önem verilir.

Oylama Hegemonyası

Alman Sport Bild en iyi kaleci anketi açmış sitesinden. Casillas'dan Akinfeev'e, Lloris'den Coupet'e 50 kaleci yer alıyor. İki gün önce Casillas ile Buffon kapışıyordu. Kalecimiz Volkan 32. sıradaydı. Fenerbahçe forumlarına düştü bu oylama. Türk olarak çok severiz tıklamayı, yine affetmedik. Galatasaraylılar duymamış henüz. Haydi tıklamaya devam..

Portre

Jack Andrew Wilshere. 1 Ocak 1992 doğumlu, daha 17 yaşında. Arsene Wenger'in eline düşmüş şanslı genç yeteneklerden biri. 9 yaşında Arsenal camiasına girdi. Ofansif orta saha. Sol ayağını daha etkili kullanıyor ve orta sahanın sağ ve sol kanadında oynayabiliyor. 16 yaşında Şampiyonlar Ligi'nde Dinamo Kiev’e karşı forma giyerek tarihe geçti. U16' da 3, U17' de 8, U19 ve U21' de birer kez olmak üzere 13 kez de milli formayı giydi ve 2 gol attı.

Geçen haftalarda Emirates Cup maçlarında izledim. Atletico Madrid ve Glasgow Rangers maçlarında çok iyiydi. İyi oyununu golleriyle de süsledi. Arsene Wenger’ in bir başka keşfi… Maç sonu yaptığı açıklamalarda da övgü dolu sözlerle bahsetti. Dikkatle izlenmeli diyorum…

by kbr

55 TL!



Geçtiğimiz haftalarda Bağnaz kardeşim Denizli'yi eleştirmişti. Ama tabi nereden bilsin kendi stadında daha beteri olduğunu. Hiç değilse Denizli bize numaralı tribünde yer ayırmıştı. Evet Fenerbahçe'nin bu sezonki bilet politikası belli oldu. Normal lig maçları 55 TL, derbi ve Avrupa maçları da muhtemelen 77 TL. Bu para muhabbetleri olunca işin içinde hep hesaplar yapılır, asgari ücret şudur, filanca ligde kombine fiyatları böyledir, orada burada şunu yapmanın bedeli budur. Ben de yapayım bir tane o yüzden: Fenerbahçe taraftarının stadında maç izlemesi için bir fırın ekmek alacak parası olması lazım bir maç için.

Bu hafta içinde basının da gündeme getirmesiyle taraftarın bilet fiyatlarından duyduğu hoşnutsuzluk yönetimin kulağına gitmiştir mutlaka. Saraçoğlu'nda oluşan ve oluşmaya devam eden atmosferin ne kadar tehlikeli olduğunu başlarına birşey gelince anlayacak herhalde insanlar. Müşteri profili ister istemez yaratılıyor ve kombinesine, biletine yüzlerce, binlerce liralar veren insanlar ister istemez müşteri memnuniyeti de istiyor böyle lüks bir alış veriş için.

Denizli'yi eleştiriyoruz, haklıyız da ama önce kendimizi eleştirmemiz lazım. Bütün takımların, bütün taraftarları koyun olmaktan çıkıp tepkilerini koymalılar artık bu duruma. Yoksa yakında statlar da sahillerimizdeki mekanlar gibi belli insanların mekanı olur gider, biz de futbolu burada değil de İspanya'da falan izlemeye başlarız.

13 Ağustos 2009 Perşembe

Sessiz Arenalar

Olimpiyat Stadı'yla ilgili geçtiğimiz günlerde bir haber çıkmıştı. Dubai takımı kullanım başına 200 TL ödemek üzere 2 aylığına kiralamış. Stadın maliyeti 125 milyon dolar olup, 2500 yıl boyunca her gün antrenman yapsalar bu parayı çıkaramayız. Zaten stat Galatasaray - Fenerbahçe ve CL Finali dışında dolmamıştır da. Yani CL Finali almak için 125 milyon dolar çıktı cebimizden diyebiliriz, başka hiçbir işe yaramadı çünkü. Avrupa Şampiyonası alamazsak ki çok zor başka bir işe de yaramaz. Geçen sene The Guardian gazetesinin yaptığı araştırmayı aktaralım..

1-West Ham Stadı - (Londra-İngiltere): Kapasitesi 119 bin 531. 1930 yılında oynanan Thames-Luton maçına 459 kişi.

2-Asteka Stadı - (Meksika): Kapasitesi 120 bin. 1995-2002 yılları arasındaki Neksaka takımının maçlarını izleyenlerin sayısı 2 bin civarında.

3- Camp Nou Stadı - (Barcelona-İspanya): Kapasitesi 90 binin üstünde. 1992 yılında yapılan Leeds United - Stutgart maçını 7 bin 400 taraftar izledi.

4-Atatürk Olimpiyat Stadyumu - (İstanbul-Türkiye): Kapasitesi 81 bin 283. 9 Aralık’ta yapılan İstanbul Büyükşehir Belediyespor ve Gençlerbirliği maçını sadece 50 kişi izledi.

5-Luzhniki Stadı-(Moskova-Rusya): Kapasitesi 84 bin. Son Torpedo takımının bu stadındaki maçlarına son iki sezonda 3-4 bin kişi katıldı.

6-Westfalen Stadı(Almanya): Kapasitesi 79 bin 028. Borisa Dortmunt-Wuppertal maçının seyircisi sayısı ise 1680 oldu.

7-Herta Berlin Olimpiyat Stadı (Berlin-Almanya): Kapasitesi 73 bin. 1986’da Bundesliga ikinci liginde oynadığı maçlarda izleyici sayısı 1800’e kadar düştü.

8-Delle Alpi Stadı-(Milan-İtalya): 1901-1902 sezonunda oynanan İtalya kupası için oynayan Juventus-Sampdoria maçını 237 kişi izledi.

9-Amsterdam Olimpiyat Stadı (Hollanda): Kapasitesi 61 bin 500. Eylül 1977’de FC Amstedam’ın FC Twente takımıyla oynadığı maça bin 500 tane seyirci katıldı.

10-Nissan Stadyumu(Yokohama-Japonya): Kapasitesi 72 bin 372. Stat 1998’den bu yana Yokohama Marinos takımı tarafından kullanılıyor. Ortalama seyirci sayısı 19 bin 165.

12 Ağustos 2009 Çarşamba

RocknRolla

Son zamanlarda böyle absürd İngiliz filmlerini izlemeyi özlemişken, ilaç gibi geldi RocknRolla. Kadrosu baya zengin. 300'ün Sparta Kralı Gerard Butler, Entourage'ın Ari Gold'u Jeremy Piven, Tom Wilkinson benim sevdiğim isimler ama bu filmle beraber bir çok sevdiğim oyuncu oldu. Guy Ritchie yine güzel film yapmış. İngiliz mizah anlayışı ve aksanını sevenlere çok güzel vakit geçirtme garantili bir film.

Filme gelecek olursam, filmde çok tanıdık bir konu ve karakterler var. Hafif gariban bir çete, onlardan daha iyi durumda parayı bulmuş ama yine yörenin çocuğu olan başka bir grup ve en tepede de hepsinden zengin ve pis olabilen milyarder.Filmdeki en çarpıcı gönderme Londra'ya gelip, bir takım satın alan Rus milyarder karakteridir herhalde.Film bu 3 grup arasındaki komik ve aksiyonlu hikaye üzerine kurulmuş. Alttaki fotoda takım sahibi Rus'un kime benzediği yorumunu yaparsınız artık. Filmle ilgili spoiler vermemek adına kısa kesiyorum. Üçleme olacağı söyleniyor bu arada RocknRolla'nın. Umarım olur.
Son olarak bir replik gelsin o zaman:
"'there's no school like the old school and i'm the fuckin headmaster"

11 Ağustos 2009 Salı

UO

6 Ağustos 2009 Perşembe

Türk Basını


Bizim güvenilir basınımızda her gün yeni bir adam geliyor. Bu haberlere inanan var mı bilmiyorum ama en komiklerinden biri bugün yaşandı. Huntelaar'ın inanılmaz bir teklifle bize geleceğini yazmış Fotospor. Dün akşam zaten kesinleşmişti Huntelaar'ın İtalya yolculuğu, sadece resmi açıklama kalmıştı. Buna rağmen ilk sayfadaydı gazetete. Ve bugün beklendiği üzere Milan transferi resmen açıkladı. Gazeteleri toplatamassın tamam da sitenden çıkar haberi bir zahmet de kolpalığını biraz örtbas et.