17 Eylül 2009 Perşembe

CL #1

Beşiktaş 5. viteste, Mancester United rolantide götürdü maçı. Sonuç; yaşlı adam koydu kafayı. Mustafa Denizli'nin seçimleri pek mantıklı değildi. Bobo'yu kadroya almamak baştan kokutmuştu zaten. Sıkıyosa götürme Rusya'ya Denizli, çekersin bir 0 daha.. Deli İbrahim ilk yarı Valencia ile iyi boğuştu(boğuşmaya çalıştı) ama ikinci yarı hali kalmamış olsa gerek ki yerden yere vurdu kendini.. Yusuf bile kurtaramadı Beşiktaşı! Dünya'nın en büyük 'Çarşı'sı nı da gördük bu maçta.. Ferguson beğenmiş; Türkiye'ye gelip de aferim seyirci demeyen bir teknik adam görmedim. Geçelim diğer maça; Almanya'nın bu seneki hayal kırıklığı bu aralar karışık olan CSKA'yı hattrick ile madara etti. Beşiktaş'ın fikstür olabileceklerin en kötüsüydü. CSKA deplasmanında 1 puan için dua etmeye başlasınlar şimdiden. Ayrıca bir sözüm de Star TV'ye; ben bildim bileli M.UTD'dir, M.UN görmedim hiç. BES yazsaydınız o zaman... Neyse, Emre Tilev'e sevgiler.

Bizim Sevilla'ya gösterdiğimiz muameleyi İsviçreliler de yapmış. Reklamsız attı Real 5 golü. Liverpool Münih'in rekora yaklaştı, 21 maçtır rakip filelerde top. Hikaye Milan yendi deplasmanda Marsilya'yı.. Bahisde yatan çok olmuştur. Arsenal de büyük takım olarak kazandı. Liege 2-0 öne geçince acaba dedik. 45 de yenilen gol hemen hemen sinyali çaktı ama iyi direndiler. 78'de elle gelen gol ve ardından tam bir Türk golü yediler. Şu maçta Liege yerine Türk takımı olsa aynı şeyler yaşanırdı muhtemelen. Şöyle bir bakınca, Çeyrek Finale kadar boş maç çok olacak..

Hiç yorum yok: