23 Temmuz 2009 Perşembe

Hayal Kırıklığı


Dün izledim ben de forma lansmanını. Yıllardır Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılan forma lansmanı bu sefer 1907 Tribünündeki kokteylle başlayıp, Fenerium alt tribününde bitti.. Kongre üyeleri davet edilmiş sadece. Herkes eminim yeni formaların heyecanını taşıyordu, hatta defilede araları süsleyen dans grubu yemedikleri küfürü yemiştir; şahsen ben ettim, mutluyum.Sonbahar-kış kreasyonunu beğendim; öyle sanıyorum ki Kiğılı’nın kreatörleri işe yaramış ve günlük hayatta giyilecek birçok ürün ortaya çıkmış, bazıları abercrombie çakması gibi dursa da. Ama aynı Kiğılı kreatörleri keşke formaların kreasyonuna da el atsaymış da Adidas-Fenerium yetkililerinden oluşan kurul o formaları çıkarmasaymış. Her sene farklı forma çeşitleri ile karşımıza çıkan Tülin Şahin (kendisi Fenerbahçe’nin kadrolu mankeni oldu sanırsam) ve güzel arkadaşları bu sefer klasik ve daha kötü bir çubuklu, daha 2 yıl öncesinde gördüğümüz çubuklu sarı-beyazın daha kötüsü ve ne renk olduğu belli olmayan, üzerinde fosforlu birşeyler olan, armanın yer aldığı forma. Yani klasik çubuklu ve sarı-beyaz kötü; 3. forma da tartışılır. Çubukluda ‘avea’ yazısının garipliğinden arayıp da bulamadığım tasviri muchos yaptı: ‘’PES formaları gibi olmuş.’’ Lansmanda gördüğümüz formaların arkasındaki ÜLKER yazısının Feneriumlarda satılan formalarda yer almaması sevindirici bir gelişme olsa da; o yazı, birkaç yıl sonra forma arkasına da reklam alacağımızın üzücü habecisi.Bir yıl boyunca gazetelerde,maçlarda,televizyonlarda göreceğimiz formalarımız belli oldu neticede içimize sinse de sinmese de. Dünyanın en iyi formasıyla 6 yemişliğimiz de var; dünyanın en kötü formasıyla 6 atmışlığımız da... Hayırlı, uğurlu olsun da ne olursa olsun.
Ben hangi formayı mı alacağım? Lacivert kaleci forması. :)

Hiç yorum yok: